29 NİSAN
Niyet mektubu, IMF'ye gönderildi
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülmekte olan Stand-By Düzenlemesi'nin gözden geçirme çalışmaları sonucu hazırlanan Niyet Mektubu, dün itibarıyla imzalanarak IMF'ye iletildi.
Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamada, gözden geçirmenin, IMF İcra Direktörleri Kurulunca 9 Mayıs 2008 tarihinde görüşülmesi ve bu kapsamda 2,2 milyar SDR (yaklaşık 3,7 milyar ABD Doları) tutarındaki kaynağın serbest bırakılmasının beklendiği kaydedildi.
Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamada, gözden geçirmenin, IMF İcra Direktörleri Kurulunca 9 Mayıs 2008 tarihinde görüşülmesi ve bu kapsamda 2,2 milyar SDR (yaklaşık 3,7 milyar ABD Doları) tutarındaki kaynağın serbest bırakılmasının beklendiği kaydedildi.
1 YTL İle devleti batıklardan kurtarıyorlar
Maliye memurlarının,kendi ceplerinden karşıladıkları ''1 YTL'lik'' sembolik tahsilatla, kamu alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına uğramasının önüne geçtikleri bildirildi...
Adana Defterdarı Tamer Utkucu, bütçe gelirlerinin toplanması, yapılan harcamaların muhasebeleştirilmesi, devlete ait taşınır ve taşınmaz malların yönetiminden sorumlu kurumların, amme alacaklarının tahsilinde azami gayreti gösterdiğini bildirdi.
Kamu alacaklarının takibini, ''6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'' kapsamında gerçekleştirdiklerini ancak, bu kanuna göre, amme alacağının, 5 yıl içinde tahsil edilmediği takdirde zaman aşımınına uğradığını ifade eden Utkucu, şunları söyledi:
''Aynı kanunun 103. maddesine göre, kamu alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına uğramaması için memurlarımız da fedakarlık yapıyor. Memurlarımız, takip ettikleri dosyadaki kamu borçlusunu bulamadıklarında, kendi ceplerinden karşıladıkları 1 YTL'lik sembolik tahsilatla, kamu alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına uğramasının önüne geçiyorlar. Yatırılan 1 YTL, o dosya için 5 yıl daha kazandırıyor.''Utkucu, aralarında ecrimisil (hazine taşınmazının izinsiz kullanımı halinde geriye dönük tahsil edilen kira bedeli) alacakları, idari para cezaları, trafik cezaları, çevre cezaları, mahkeme kararlarıyla ortaya çıkan teminatlar ya da vergi cezaları gibi kamu alacaklarının tahsili için çalışmalarının sürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:''Bir dosyadaki amme alacağının zaman aşımına uğraması devletin milyonlarca YTL'yi bulabilen alacağının batığına sebep olurken, ilgili memuru da zor durumda bırakabiliyor. Bu nedenle memurlarımız duyarlı davranışlarıyla hem devletin zarara uğramasını, hem de kendilerinin güç durumda kalmasını önlemiş oluyor.''
Utkucu, 2007 yılı sonu itibariyle kamu alacaklarından dolayı 20 bin 830'u hukuk davaları, 5 bin 319'u ceza davaları, 379'u icra davaları, 450'si idari davalar ve 2 bin 960'ı vergi davaları olmak üzere mahkemelerde açılmış 29 bin 938 dava dosyasının bulunduğunu, bunların toplam bedelinin ise 47 milyon 97 bin 608 bin 45 YTL olduğunu bildirdi.
Kamu alacaklarının takibini, ''6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'' kapsamında gerçekleştirdiklerini ancak, bu kanuna göre, amme alacağının, 5 yıl içinde tahsil edilmediği takdirde zaman aşımınına uğradığını ifade eden Utkucu, şunları söyledi:
''Aynı kanunun 103. maddesine göre, kamu alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına uğramaması için memurlarımız da fedakarlık yapıyor. Memurlarımız, takip ettikleri dosyadaki kamu borçlusunu bulamadıklarında, kendi ceplerinden karşıladıkları 1 YTL'lik sembolik tahsilatla, kamu alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına uğramasının önüne geçiyorlar. Yatırılan 1 YTL, o dosya için 5 yıl daha kazandırıyor.''Utkucu, aralarında ecrimisil (hazine taşınmazının izinsiz kullanımı halinde geriye dönük tahsil edilen kira bedeli) alacakları, idari para cezaları, trafik cezaları, çevre cezaları, mahkeme kararlarıyla ortaya çıkan teminatlar ya da vergi cezaları gibi kamu alacaklarının tahsili için çalışmalarının sürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:''Bir dosyadaki amme alacağının zaman aşımına uğraması devletin milyonlarca YTL'yi bulabilen alacağının batığına sebep olurken, ilgili memuru da zor durumda bırakabiliyor. Bu nedenle memurlarımız duyarlı davranışlarıyla hem devletin zarara uğramasını, hem de kendilerinin güç durumda kalmasını önlemiş oluyor.''
Utkucu, 2007 yılı sonu itibariyle kamu alacaklarından dolayı 20 bin 830'u hukuk davaları, 5 bin 319'u ceza davaları, 379'u icra davaları, 450'si idari davalar ve 2 bin 960'ı vergi davaları olmak üzere mahkemelerde açılmış 29 bin 938 dava dosyasının bulunduğunu, bunların toplam bedelinin ise 47 milyon 97 bin 608 bin 45 YTL olduğunu bildirdi.
Deutsche Bank zarar etti
Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank, beş yıldır ilk kez zarar açıkladı.
Banka, yılın ilk çeyreğinde, 141 milyon avro zarar ettiğini bildirdi.
Küresel mali krizden olumsuz etkilenen banka ayrıca, birinci çeyrekte piyasa değerinin, kaydi değerinin altına düşmesi nedeniyle aktiflerinde 2,7 milyar avroluk indirimde de bulundu.
Banka, yılın ilk çeyreğinde, 141 milyon avro zarar ettiğini bildirdi.
Küresel mali krizden olumsuz etkilenen banka ayrıca, birinci çeyrekte piyasa değerinin, kaydi değerinin altına düşmesi nedeniyle aktiflerinde 2,7 milyar avroluk indirimde de bulundu.
Otomotiv sektörü umutlu
TEMSA Otomotiv Yurt İçi Pazarlama ve Satış Direktörü Ayhan Dayoğlu, bazı belirsizlikler yaşanması ve tüketici güven endeksinin düşüyor olmasının sektörde negatif olumsuzluklar yarattığını belirtti...
Sabancı Holding'e bağlı Adana'da kurulu TEMSA Otomotiv Yurt İçi Pazarlama ve Satış Direktörü Ayhan Dayoğlu, bazı belirsizlikler yaşanması ve tüketici güven endeksinin düşüyor olmasının sektörde negatif olumsuzluklar yarattığını belirterek, ''Ancak, bu durumun daha çok binek araçları etkileyeceğini, ticarilerde ise pazarın daralmayacağını öngörüyoruz'' dedi.
Dayoğlu, yılın ilk 4 aylık dönemini TEMSA olarak çok iyi geçirdiklerini söyledi. Otobüs ve midibüst yurt içi ve yurt dışı pazarlarının yaklaşık yüzde 25 ve 30 oranında yükseldiğini belirten Dayoğlu, bu dönemde 500'e yakın midibüs, 60'a yakın otobüs sattıklarını ifade etti.
Pazardaki paylarının midibüste yüzde 56, otobüste ise yüzde 70'in üzerinde olduğunu anlatan Dayoğlu, ''Dolayısıyla dünya pazarının daha da üzerinde büyüdük'' diye konuştu.
Bu büyümede, üretimine yeni başladıkları ''prestij süper delux midibas''ların önemli rol oynadığını ifade eden Dayoğlu, şöyle konuştu:
''Bu aracımız sektör tarafından tutuldu. Az yakıt sarfiyatı, içinin geniş olması ve dizaynının piyasadaki diğer araçlara göre farklı olması nedeniyle büyük talep gördü. Ayrıca, daha çok turizm sektörüne yönelik olarak ürettiğimiz 'safir' adlı aracımız da yakıt sarfiyatının düşük ve aynı zamanda konforunun çok yüksek olması dolayısıyla tur operatörleri tarafından büyük ilgi görüyor.''
Küresel krizden dolayı endişelerinin olmadığını belirten Dayoğlu, ''Küresel kriz, beraberinde dövizin artmasını getiriyor, dövizin artması da ihracatta bir takım gelirlerinin artmasını doğuruyor. Yani döviz artınca ihracat gelirleriniz TL bazında artıyor'' dedi.
Piyasada dengeye gelmesi gerekenin banka kredileri olduğunu söyleyen Dayoğlu, şöyle devam etti:
''Banka kredilerinde belirsizlik döneminin yaşanmaya başlamasından hemen sonra kredilerin onaylanmasında birtakım gecikmeler oldu. Bu durumu, 'TEMSA Finans' adı altında çalıştığımız sistemle aşma yolundayız. Birtakım özel anlaşmalarımız var. Bu anlaşmalar çerçevesinde müşterilerimize çok hızlı ve uygun şartlarda kredi olanakları sunuyoruz.Örneğin prestij için aylık 1.38'den 60 ay vadeye kadar peşinatsız kredi olanağımız bulunuyor. Bu oran piyasada bankaların verdiğinden bile çok daha iyi bir kredi oranı. Dolayısıyla önümüzdeki belirsizlikleri ve zorlukları da müşterilerimize yaptığımız destekle aşma gayreti içerisindeyiz.
Sektörün geleceğini bu sene için de iyi görüyoruz. Birtakım belirsizliklerin bulunması ve tüketici güven endeksinin düşüyor olması, bazı negatiflikler yaratmakla birlikte bu durumun daha çok binek araçları etkileyeceğini, ticarilerde ise pazarın daralmayacağını öngörüyoruz. Çünkü, turizm sektörü oldukça iyi bir performans sergiliyor. Yaklaşık 25 milyon turistin geleceği ve 20 milyar dolar civarında cironun elde edileceği sektörde yatırımların süreceğine inanıyorum. Bu da ticari araç araçlara yansıyacaktır.''
Dayoğlu, yılın ilk 4 aylık dönemini TEMSA olarak çok iyi geçirdiklerini söyledi. Otobüs ve midibüst yurt içi ve yurt dışı pazarlarının yaklaşık yüzde 25 ve 30 oranında yükseldiğini belirten Dayoğlu, bu dönemde 500'e yakın midibüs, 60'a yakın otobüs sattıklarını ifade etti.
Pazardaki paylarının midibüste yüzde 56, otobüste ise yüzde 70'in üzerinde olduğunu anlatan Dayoğlu, ''Dolayısıyla dünya pazarının daha da üzerinde büyüdük'' diye konuştu.
Bu büyümede, üretimine yeni başladıkları ''prestij süper delux midibas''ların önemli rol oynadığını ifade eden Dayoğlu, şöyle konuştu:
''Bu aracımız sektör tarafından tutuldu. Az yakıt sarfiyatı, içinin geniş olması ve dizaynının piyasadaki diğer araçlara göre farklı olması nedeniyle büyük talep gördü. Ayrıca, daha çok turizm sektörüne yönelik olarak ürettiğimiz 'safir' adlı aracımız da yakıt sarfiyatının düşük ve aynı zamanda konforunun çok yüksek olması dolayısıyla tur operatörleri tarafından büyük ilgi görüyor.''
Küresel krizden dolayı endişelerinin olmadığını belirten Dayoğlu, ''Küresel kriz, beraberinde dövizin artmasını getiriyor, dövizin artması da ihracatta bir takım gelirlerinin artmasını doğuruyor. Yani döviz artınca ihracat gelirleriniz TL bazında artıyor'' dedi.
Piyasada dengeye gelmesi gerekenin banka kredileri olduğunu söyleyen Dayoğlu, şöyle devam etti:
''Banka kredilerinde belirsizlik döneminin yaşanmaya başlamasından hemen sonra kredilerin onaylanmasında birtakım gecikmeler oldu. Bu durumu, 'TEMSA Finans' adı altında çalıştığımız sistemle aşma yolundayız. Birtakım özel anlaşmalarımız var. Bu anlaşmalar çerçevesinde müşterilerimize çok hızlı ve uygun şartlarda kredi olanakları sunuyoruz.Örneğin prestij için aylık 1.38'den 60 ay vadeye kadar peşinatsız kredi olanağımız bulunuyor. Bu oran piyasada bankaların verdiğinden bile çok daha iyi bir kredi oranı. Dolayısıyla önümüzdeki belirsizlikleri ve zorlukları da müşterilerimize yaptığımız destekle aşma gayreti içerisindeyiz.
Sektörün geleceğini bu sene için de iyi görüyoruz. Birtakım belirsizliklerin bulunması ve tüketici güven endeksinin düşüyor olması, bazı negatiflikler yaratmakla birlikte bu durumun daha çok binek araçları etkileyeceğini, ticarilerde ise pazarın daralmayacağını öngörüyoruz. Çünkü, turizm sektörü oldukça iyi bir performans sergiliyor. Yaklaşık 25 milyon turistin geleceği ve 20 milyar dolar civarında cironun elde edileceği sektörde yatırımların süreceğine inanıyorum. Bu da ticari araç araçlara yansıyacaktır.''