19 NİSAN
|
||
Ceyhun KUBURLU | ||
FİYATLARIN son üç ay içerisinde yüzde 130 artması ve ucuz Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) çeşitli illerdeki merkezlerinde ucuz pirinç kuyruklarının uzaması üzerine, İstanbul'daki marketlerde bir fiyat araştırması yaptık. İki gün süren araştırma da 12'si farklı zincir olmak üzere 20'nin üzerinde markete girdik. Pek çok market zincirinde yaygın olarak Reis, Ülker Bizim, Tat, Öğüt ve Sezon pirinç markalarının, 1 kilogram pirince market raflarında uygulanan fiyatları, markalar ve bölgeler arasındaki fiyat farklılıklarını gözlemledik. İncelediğimiz yerler arasında dev perakende zincirleri, orta ölçekli marketler ve mahalle aralarındaki küçük bakkallar da vardı. MARKETLER ARASI FİYAT FARKI: Yaptığımız araştırmada ilk göze çarpan, pirinç markalarının marketler arasındaki fiyat farklılıklarıydı. Markalar arasında fiyat farkı olması bizimde beklediğimiz bir durumdu, ancak yaptığımız inceleme aynı markanın aynı ürünün, marketler arasında birbirinden çok farklı fiyatlara satıldığını gösterdi. Öyleki bu fark Reis'in Gönen Baldo pirinç türünde 4.48 YTL'yi buluyor. Reis'in bu tür pirinci Güneş Hipermarket'te 3.55 YTL'ye satılırken, CarrefourSa'da 8.10 YTL'ye satılıyor. OSMANCIK'TA FARK 3.26'YI BULUYOR: Türkiye'de en çok satılan pirinç sanıldığı gibi baldo değil. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in de söylediği gibi Türkiye'de en çok tüketilen pirinç türü Osmancık. Yaptığımız araştırma, baldo pirinçte geçerli olan durumun, Osmancık türü için de geçerli olduğunu gösterdi. Yine Reis markaları üründe, Osmancık pirincinin fiyat farkı 3.26 YTL'yi buluyor. Bu ürünün fiyatı bir markette 3.24 YTL iken, bir diğer markette 6.50'ye çıkıyor. Bu durum diğer markaların da aynı çeşit ürünlerinde gözleniyor. JASMİNE'İN FİYAT FARKI 4.74 YTL: Fiyat farklılıkları tüm ürünlerde kendini hemen gösteriyor. Türkiye'de satışı çok fazla olmamasına rağmen birçok market rafında bulunan Jasmine pirinç türü de fiyat farkıyla dikkat çekiyor. Tespitlerimize göre, İstanbul'da Jasmine türü pirinç almak istendiğinde 2.96 YTL de ödenebiliyor, 7.70 YTL de. Aradaki bu 4.74 YTL'lik farkla bir markette 1 kilogram Jasmine alınabiliyor, bir başkasında 2.6 kilogram Jasmine alımı yapılabiliyor. Marketler arasındaki bu fiyat farkının bir benzeri markaları karşılaştırınca da gözleniyor. Örneğin, Sezon markalı Jasmine pirincin kilosu Metro'da 2.96 YTL iken Migros'ta 6.49 YTL'den satılıyor. MARKET MARKALARI DA ÇOK FARKLI: Diğer markalara göre nispeten daha ucuz olarak bilinen market markalarında da, fiyatlar arasında önemli farklar dikkati çekiyor. Baldo pirinci Dia markasıyla aldındığında 2.50 YTL ödenirken, Şok markasıyla alındığında 5.25 YTL ödemek gerekiyor. Osmancık pirincini ise Metro'da 2.85 YTL'ye, CarrefourSa'da 5.25 YTL'ye almak mümkün. Denizli'de 100 metrelik pirinç kuyruğu İZMİR'in ardından Denizli'de de pirinç kuyrukları oluştu. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) Denizli'deki satış bürosu önünde ucuz pirinç alabilmek için sabah saatlerinden itibaren toplanan vatandaşlar yaklaşık 100 metre uzunluğunda kuyruk oluşturdu. Denizli Tren Garı altındaki TMO satış bürosunun önünde sabahın erken saatlerinden itibaren toplanan vatandaşlar, 5 kilosu 9 YTL olan pirinci (kilosu 1.8 YTL) alabilmek için saatlerce kuyrukta bekledi. Daha öncesinde günlük 100- 150 kilo arasında olan perakende pirinç satışlarının bu hafta başından itibaren katlandığını vurgulayan TMO yetkilileri, "5'er kiloluk torbalarda sattığımız pirinci vatandaş kapışmaya başladı. Günlük 1 ton pirinç satılıyor" dedi. Bulgurda durum farklı, fiyatlar aynı PİRİNÇ fiyatlarını karşılaştırmak üzere 12 farklı markette yaptığımız incelemede, bulgur fiyatlarını da inceledik. Bulgur raflarındaki gördüğümüz fiyat etiketleri, bu üründe pirince göre durumun farklı olduğunu gösterdi. Bu üründe market markaları diğer markalara göre daha ucuz. Market markalı bulgurun fiyatı 1.55-2.25 YTL arasında değişiyor. Bulgurda markalara göre fiyat 2.99 ile 3.90 arasında değişiyor. Ancak bulgurda aynı markalı bir ürününün fiyatı marketten markete çok değişmiyor. Aynı markanın, ayrı türü birçok markette aynı fiyattan satılıyor. Bakan, '3 gün yemeyelim' dedi tüketim azaldı MARKETLERDE yaptığımız pirinç araştırması, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in "Gerekirse 3-5 gün pirinç yemeyiz olur biter" sözlerine vatandaşın uyduğunu da gösterdi. Marketlerin kapanmasına 20 dakika kala yaptığımız incelemede pirinç raflarının doluluğu dikkatimizi çekerken, satış görevlileri de son günlerde pirinç alımlarında düşüş gözlendiğini dile getirdi. |
|
||
Eray EROLLU | ||
DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, uygulamasına karar verilse dahi, ihtiyati stand-by düzenlemesine geçmenin zaman alabileceğini söyledi. IMF ve Dünya Bankası grubunun yıllık toplantısı nedeniyle ABD'de bulunan Şimşek, Türkiye'ye dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, bu düzenlemenin "birkaç hafta veya birkaç ay" zaman alabileceğini söyledi. Şimşek, Türkiye'nin IMF ile üç yıllık stand-by anlaşmasının sona ereceği mayıstan itibaren "otomatik olarak" izleme programına geçeceğine dikkat çekti. MEKTUP HAFTAYA YOLLANACAK: Stand-by programı kapsamındaki gözden geçirmelerin tamamlandığını hatırlatan ve IMF ile bu konuda "tam mutabakat" içinde olunduğunu vurgulayan Şimşek, "Niyet mektubunu önümüzdeki hafta veyahut en geç bir sonraki hafta yollarız" dedi. Şimşek, "Bu kapsamda mayıs ayı başlarında IMF icra direktörleri kurulunun toplanması ve yaklaşık 3.7 milyar dolarlık kredi diliminin serbest bırakılması beklenmektedir" dedi. ABD'deki temasları sırasında, uluslararası piyasaların temsilcileri ve IMF ve Dünya Bankası gibi kurumların yetkililerine Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri anlattıklarını da ifade eden Şimşek, Türkiye'nin cari açığın finansmanında sorun görünmediğini vurguladı. AĞIRLIĞIMIZ ARTACAK: IMF kota ve yönetim reformu çerçevesinde son derece olumlu bir aşamaya gelindiğini aktaran Şimşek, 2008 Bahar toplantılarıyla birlikte kota reformunda nihai karar aşamasına gelindiğini, şu an itibariyle IMF'ye üye ülkelerin görüşüne sunulan ve onaylanmasına kesin gözüyle bakılan karar taslağının, IMF kota sisteminin hızla büyüyen dinamik ekonomilere daha fazla temsil gücü sağlayan yeni bir çerçeveye oturtulduğunu anlattı. Şimşek, şunları kaydetti: "Bu değişiklikte ülkemizin girişimlerinin de etkisi olmuştur. Oluşturulan yeni yapıya ilişkin prosedürler tamamlandığında Türkiye'nin kotasının bir kez daha artırılması söz konusu olacaktır. Bildiğiniz üzere ülkemizin IMF'deki kotası 2006 Eylül ayında artırılmıştı. Gündemdeki artışla birlikte 2006 yılı sonundan itibaren Türkiye'nin kotasında yapılan toplam artış oranı yüzde 51 düzeyine ulaşmış olacak ve 2006 yılı başında yüzde 0,45 olan oy gücümüz, yüzde 0.61'e yükselecek. Kotamızdaki fiili artıştan daha da önemli olan husus, kota yapısının lehimize değiştirilmiş olmasıdır. Bu sayede Türkiye'nin IMF içerisindeki ağırlığının önümüzdeki yıllarda daha da artması mümkün olacak." Dünya Bankası'ndan 2011 sonuna kadar 6.2 milyar dolar gelecek MEHMET Şimşek, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ile yaptıkları görüşmede de önümüzdeki 4 yılda Türkiye'nin Dünya Bankası ile yürüteceği mali ve teknik işbirliğinin çerçevesini belirleyen, Ülke İşbirliği Stratejisi'nin ayrıntılarını ele aldıklarını belirtirken, "Son derece esnek finansman koşulları içeren işbirliği stratejisi kapsamında Dünya Bankasından 2011 sonuna kadar 6.2 milyar dolar tutarında kaynak temin etmeyi öngörüyoruz" diye konuştu. Dışsal şokların etkisi devam edecek ama sınırlı kalacak bünyesindeki Uluslararası Parasal ve Finansal Komite'nin (IFMC) düzenlediği toplantıda tüm katılımcıların küresel finans piyasalarındaki dalgalanmanın son zamanlarda daha ciddi bir görünüm arz ettiği konusunda hemfikir olduğunu aktaran Mehmet Şimşek, bu doğrultuda IMF'nin de "her zamankinden daha yüksek bir sesle" uyarılar yaptığına dikkat çekti. IMF'nin son 6 ayda küresel büyümeye ilişkin tahminlerini 3 kez aşağı yönde revize ettiğini hatırlatan Şimşek, bu olumsuz atmosferde tüm ülkelerin ekonomik performansının az ya da çok zayıflayacağının, muhataplarca ortaya konan çok dikkat çekici bir değerlendirme olduğunu belirtti. Şimşek, Türkiye'nin bundan nasıl etkileneceğini ise şöyle dile getirdi: "Bu noktada memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki, Türkiye güçlü makroekonomik temelleriyle, izlemiş olduğu ihtiyatlı para ve maliye politikaları sayesinde şu ana kadar küresel çalkantının menfi etkilerinden son derece sınırlı düzeyde etkilenmiştir. Bu durum ekonomimizin şoklara karşı direncinin son yıllarda ne kadar artmış olduğunun açık bir göstergesidir. Önümüzdeki dönemde de bu tip dışsal şokların ülkemiz üzerinde de etkileri olmaya devam edecektir, ancak bunların sınırlı kalacağına inanıyorum." IMF Sorular enflasyon ve cari açıkla ilgiydi NEW York'ta uluslararası yatırımcılarla ve kredi derecelendirme kuruluşlarıyla bir araya geldiği toplantılara ilişkin de bilgi veren Şimşek, bu toplantılarda yöneltilen soruların ağırlıklı olarak "dünyada büyümede ve enflasyonda yaşanan olumsuz gelişmelerin Türkiye ekonomisine olası etkileri ve cari açığın finansmanına yönelik" olduğunu söyledi. Şimşek "Biz de görüşmelerimizde cari açığın finansmanında bir sorun görünmediğini, ülkemizin son yıllarda göstermiş olduğu performans ve katettiği önemli mesafe nedeniyle yatırımcıların güçlü güveninin devam ettiğini anlattık" diye konuştu.
|