14 NİSAN
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strass-Kahn, dünya genelinde artan gıda fiyatlarından kaygı duyduklarını dile getirdi. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, gelişmekte olan ülkelerde özellikle Afrika’da yiyecek fiyatlarının yüksek seyretmesi durumunda çok kötü sonuçlar doğabileceğini bildirdi. IMF Başkanı, ticaret dengesizlikleri de yaratabilecek bu problemin belli başlı gelişmiş ekonomileri de etkileyebileceğini belirterek, “Yani bu sadece insani bir sorun değil’’ dedi. Strauss-Kahn, fiyatlar artmaya devam ederse, binlerce, yüz binlerce insanın açlık çekeceğini ifade etti. Zoellick de, geçen yıl ABD ve Avrupa’da benzin fiyatlarına odaklanıldığını belirterek, “Bazıları yakıt depolarını doldurma konusunda kaygılıyken dünya genelinde diğer bazıları da midelerini doldurmaya çalışıyor’’ dedi. Zoellick, birçok gelişmekte olan ülkede yoksulların gelirlerinin yüzde 75’inin yiyecek
harcamalarına gittiğini dile getirdi.
Amerİka’da bilim politikalarına yön veren Türk bilim insanları, Türkiye’ye dönme hazırlıkları yapıyor. Bilgi birikimlerini Türk özel sektörü ve akademilerinin hizmetine sunmak isteyen bilim insanları Türkiye’de bir bilim şehri kurulması için düğmeye bastı. Hükümet, akademi ve özel sektör işbirliğiyle kurulması öngörülen bilim şehirlerinin, Silikon Vadisi modeliyle bilim insanlarına gereken araştırma ve geliştirme ortamını sunacak şekilde tasarlanması planlanıyor. Projeyi hayata geçirmek üzere Ulusal İnovasyon Girişimi ile işbirliği kuran Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenler Derneği (TASSA), eylül ayında İstanbul’da düzenleyeceği ilk arama konferansıyla projenin temellerini atacak.
AMERİKA’DA ÇOK ETKİNİZ
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TASSA yıllık konferansı için Boston’da bir araya gelen Türk bilim insanları özel sektör, üniversite ve kamu arasında köprü kurmanın yollarını tartıştı. TASSA Başkanı Banu Onaral, Amerika’da 15 binin üzerinde Türk bilim insanı bulunduğunu ve Amerika’nın bilim stratejilerini etkileyecek kadar etkin konuma geldiklerini vurguladı. Onaral, İstanbul ve Ankara’da kurulması planlanan bilim şehirlerinin ters beyin göçünün yanı sıra tüm dünyadan bilim insanlarını ve uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekebileceğini belirtti. Amerika ve Avrupa’nın eski görkemini kaybettiğine de değinen Onaral, “Bu ülkelerin yasaları bilim çalışmaları için esnek değil. Bu nedenle çoğu araştırmanın uzantıları Asya’da yaptırılıyor. Türkiye’nin elinde büyük bir fırsat penceresi var” dedi.
“Türkiye’de bilim siyasete girmeli”
20 yıldır Amerika’da yaşayan ve Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Türkiye’ye uygun bir proje olduğu zaman döneceğini söyledi. Tüm dünyada diyabet genini keşfeden profesör olarak tanınan Hotamışlıgil,“Bilim adamları artık dağda taşta çalışmak istemiyor” dedi. Türkiye’de inovasyon kültürü olmadığını belirten Hotamışlıgil, “Türkiye artık gelişen dünyada yerini seçmeli. Bilim parti programlarına girmeli” diye konuştu.
Mide kanseri ilacı yolda
Amerika’daki başarılı, Türk bilim adamlarından biri olan Cem Elbi, şu sıralar dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden Merck Sharp & Dohme’de mide kanserine yol açan tümörleri yok etmeyi hedefleyen ilaç üzerine çalışıyor. Uzun yıllardır kanser araştırmalarında proje başkanı olarak görev alan Elbi, “Türkiye çok iyi bir beyin gücüne sahip. Ama devlet ve özel sektör işbirliğiyle uygun ortam yaratılmalı” dedi.
İş dünyası farkında değil
Borusan Holding CEO’su Agah Uğur şu anda Türkiye’de özel sektör ve üniversite arasındaki ilişkiden her iki tarafın da memnun olmadığını belirterek “İki taraf birbirine farklı bakıyor. Üniversiteler iş dünyasını basit, günü kurtaracak kurumlar olarak görüyor. İş dünyası da üniversitelerin çok teorik olduğunu düşünüyor. İki tarafı bir araya getirecek platformalar yaratılmalı” dedi. Uğur şöyle devam etti: “ Türk özel sektörü bilim insanlarından elde edeceği yararın çok farkında değil. Önemli olan TÜSİAD, TOBB ya da İSO gibi bir organizasyonun platform oluşturması.”
Türkiye, şans oyunlarındaki devlet kesintisinin dünyada en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Gerek at yarışları gerek Spor Toto’nun iddaa’sı yüksek devlet kesintileri nedeniyle ikramiye dağıtmaktan çok kesinti dağıtıyor. Milli Piyango İdaresi tarafından oynatılan şans oyunlarındaki kesinti miktarı da vatandaşa dağıtılan ikramiyeyi ‘devede kulak’ bırakacak cinsten. Çünkü son 5 yılda 6 milyar 211 milyon YTL’lik oyun oynanmasına karşın dağıtılan ikramiye toplanan paranın neredeyse üçte biri olan 2 milyar 616 milyon YTL düzeyinde. Piyango’nun geçen yılki satış hasılatı, bir önceki yıla göre yüzde 12,6 oranında artış gösterdi, 1 milyar 465 milyon YTL olarak gerçekleşti. Böylece iddaa ve at yarışlarının gerisinde kaldı. Piyango oyunları içinde en çok ilgiyi cumartesi akşamları çekilen Sayısal Loto topluyor.
En fazla yatırım güzelliğe
İSTANBUL’da 2000-2006 yılları arasında en hızlı büyüyen sektör güzellik ve kozmetik alanı oldu. 7 yılda kozmetik sektöründeki firma sayısı 266’dan 1.443’e yükseldi. Bu da kozmetik firması sayısında yüzde 442 oranında artış demek. Son 7 yılda İstanbul genelinde özel eğitim kurum ve kuruluşlarındaki firma sayısı yüzde 66 artarak 1.390’dan 2.315’e çıktı. Bilgisayar, büro makineleri ve kırtasiye firma sayıları yüzde 136 artışla 2.688’den 6.366’a yükseldi. Bazı sektörlerde faaliyet gösteren firma sayısında ise azalış yaşandı. Hazır giyim ve konfeksiyonda yüzde 31, otomobil yedek parçacılarında 31’lik düşüş var.